EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü’nün sosyal medya hesabından olaya ilişkin yaptığı paylaşımı sizlere aktarıyoruz:

Üyelerimizden Süleyman Arslantürk ve eşi Sibel Arslantürk’ten bahçelerinde, etrafını kedilerin sardığı bir yılanın olduğu ihbarı geldi. Fotoğraflarını istedik. Bu konuda uzman olan bilim danışmanı üyemiz hocamızla görüştükten sonra bunun Montivipera xanthina türü Şeritli Engerek olan zehirli bir yılan olduğunu tespit ettik. Kuşadası İtfaiye Amirliği, üyelerimiz ve hocamızla istişare ederek, bulunduğu yerden komşu evin bahçesindeki ağacın dallarına sarılan yılana zarar verilmeden yerinden alınması için bir çalışma yapıldı. İtfaiye personeli tarafından koruyucu aletlerle zarar verilmeden yılan yerinden alınarak taşıma kutusuna konuldu. Daha sonra insanlardan uzak bir şekilde doğal yaşam alanı olan bir yere bırakıldı. Bu eylemden hem yılan hem de üyelerimiz mutlu oldu.


Ne yazık ki birçok yerde görüldüğünde hemen öldürülen yılanlar, bugünkü olayda zehirli olmasına rağmen bilinçli üyelerimizin duyarlılığı sayesinde kurtarılarak kendi doğal yaşam alanına taşınmıştır. Duyarlı ve örnek davranışları için Arslantürk ailesine, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Kuşadası İtfaiye Amirliği’ne ve Prof. Dr. Kurtuluş Olgun hocamıza teşekkür ederiz.


Bu oılaydan Kuşadası olarak ders almamız gereken bir nokta vardır. Eğer bu canlıların doğal yaşam alanı olan makilikleri, fundalıkları tahrip etmeye devam edersek, şehrin içinde yılanlar, domuzlar, tilkiler, çakallar, kirpiler ve birçok canlıyla karşılaşacağız. Zaten bazılarıyla şimdiden birlikte yaşamaya başladık. Lütfen bu doğal alanları çalı, çırpı gözüyle değersiz alanlar olarak bakmayalım. Tüm bu hayvanların doğal yaşam alanları buralarıdır. Eğer bu canlıların doğal yaşam alanlarını tahrip edersek bundan en fazla zararı insanlık görecektir.


Bilim Danışmanı Üyemiz ADÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş OLGUN “Osmanlı Engereği, Şeritli Engerek veya Küt Engerek olarak da bilinen Montivipera xanthina türü Ege Bölgesi’nde yaygın olarak bulunur ve oldukça sık rastlanır. Vücut uzunlukları genellikle 70-80 cm. civarındadır. Daha uzun boylu olanlarına da rastlanabilir. Başı üçgen şeklindedir ve sırt tarafında baklava dilimi veya yuvarlak, bazen de zikzak yapmış koyu lekeler vardır. Zehirli bir türdür ve zehri insan için tehlikeli olabilir. Ama kesinlikle rahatsız edilmedikçe, sopa veya taşla vurulmadıkça, kendini tehlike altında hissetmediği sürece insana saldırmazlar.


Aydın Bölgesi’nde hemen her yerde görülse de, ısırma olaylarına çok çok nadir rastlanır. Çünkü tüm yılanlarda görülen özellik bu engerek türünde de vardır. Bu özellik yılanların sağır olmalarıdır. Yani yılanların havadaki titreşimleri algılayacak duyu organları gelişmemiştir. Bununla beraber yerdeki titreşimleri vücudunun hemen her yerinde bulunan alıcılarla çok çok iyi hissederler. Bu nedenle biz onu fark etmesek bile o yaklaşmakta olan tehlikenin farkına vararak daha uygun yere gider. Çünkü yılanlar için en tehlikeli düşman kendi doğal alanlarını sürekli olarak işgal eden, her geçen gün daha da daraltan ve kendilerine sınırlı yaşam hakkı sunan “İNSAN”dır.


Oysa kendilerinin dünyada daha 4-5 milyon yıldır var olduğunu, yılanların ise dünyada en az 100 milyon yıldır bulunduklarını unuturlar. Bu unutkanlık bazen şu an yaşadığımız koronavirüs salgını gibi çok ciddi sorunlara neden olabilir. Son günlerde sadece bölgemizde değil yaban hayatını oluşturan tüm hayvanların özgürce doğadaki davranışları ile ilgili görüntüler ve haberler, oldukça hoş, bizleri mutlu eden, sevindiren uzun süredir de unuttuğumuz görüntülerdir. Bunun nedeni elbette koronavirüs salgını nedeniyle ekosistemin en uç kısmında bulunan, her yaptığının doğru olduğunu sanan, doğal yaşam alanlarını sadece kendi keyifleri için düzenleyen bizlerin, doğaya müdahalemizin olmamasından kaynaklanmaktadır.


Kuşadası’nda dün yaşanan insan – yılan karşılaşması doğada sadece bizim değil, bizim dışımızda başka canlılarında bulunduğunun, onların yaşam haklarının en az bizim kadar, hatta bizden daha önce dünyada bulunmaları nedeniyle daha fazla olduğunun bir göstergesidir. Çünkü yılanı gören duyarlı vatandaşımız onu öldürmek veya zarar vermek yerine yardım isteyerek doğa-insan işbirliğine davranışı ile güzel bir örnek oluşturmuştur. Aynı şekilde yardıma gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi itfaiye Daire Başkanlığı Kuşadası İtfaiye Amirliği personeli de aynı duyarlılıkla, hem de zehirli oldukların bildikleri yılanı uygun yöntemlerle ve dikkatli bir şekilde yakalayarak, insanlar için tehlikesiz ve doğal yaşam alanı olduğunu düşündükleri yere bırakarak örnek bir davranışta bulunmuşlardır.


Dünyada şu an bilinen virüs sayısının 5.000 civarında olduğu ama bilinmeyen milyonlarca virüs bulunduğu tahmin edilmektedir. Bilinmeyen ve belki de koronavirüsten insan için daha tehlikeli olabilecek virüslerin ortaya çıkmasının engellenmesi tamamen yukarıdaki örnek davranışların sayısının artmasıyla mümkün olacaktır. Bizler doğayı ve doğal yaşam alanlarını koruduğumuz, dünyada bizden başka yılanların, kertenkelelerin, böceklerin, fokların, balinaların ve tüm bitki ve hayvanların da olduğunu bildiğimiz sürece tehlikelerle daha az karşılaşacağız” dedi.